Şarabın doğduğu topraklarda konuşlanmış
bir butik şaraphane

Bodrum Yarımadası’ndaki Karaova Vadisi’nin bereketli toprakları üzerine kurulmuş olan Karnas Bağları, asırlık zeytin ağaçları arasında bulunan butik ve doğa dostu bir şaraphane ve çiftlikten oluşuyor. Zinfandel, Syrah, Cabernet Franc ve Vermentino üzüm türlerinin ağırlıklı olduğu aile bağları, geleneksel ve sürdürülebilir yöntemlerle üretilen ödüllü şaraplarıyla biliniyor.

Karnas’ta yetişen üzüm ve diğer lezzetler eşsiz tadını bölgenin ılıman ikliminden ve Mandalya ve Gökova Körfezleri arasında uzanan rüzgar koridorunun taşıdığı deniz tuzu, mineraller ve çiçek kokularından alıyor. Butik şaraphaneye, doğal tarım uygulamalarıyla yönetilen ve özenle artisan ürünler üreten bir çiftlik eşlik ediyor.

İşmen ailesi tarafından 2005 yılında kurulan Karnas Bağları, geleneksel ve sürdürülebilir yöntemleri harmanlayarak minimum müdahale prensibiyle üretilen üç eşsiz şarabın doğum yeridir. Uzun yıllar Amerika’da yaşayan ve Kaliforniya seyahatlerinde Zinfandel üzümüne karşı özel bir ilgi duymaya başlayan İşmen çifti, Türkiye’ye dönerek Ege ve Akdeniz’de bu türü yetiştirmek ve bu benzersiz üzümü belki de doğduğu topraklara geri getirmek için bir yer arayışına başlar.

İşmen ailesi tarafından 2005 yılında kurulan Karnas Bağları, geleneksel ve sürdürülebilir yöntemleri harmanlayarak minimum müdahale prensibiyle üretilen üç eşsiz şarabın doğum yeridir. Uzun yıllar Amerika’da yaşayan ve Kaliforniya seyahatlerinde Zinfandel üzümüne karşı özel bir ilgi duymaya başlayan İşmen çifti, Türkiye’ye dönerek Ege ve Akdeniz’de bu türü yetiştirmek ve bu benzersiz üzümü belki de doğduğu topraklara geri getirmek için bir yer arayışına başlar.

Çoğunlukla Kaliforniya bölgesiyle anılan Zinfandel, en eski üzüm çeşitlerinden biri olmakla beraber aslında vitikültürler tarafından asma köklerinin Akdeniz kıyılarına yerleştirildiği bir türdür. Bu değerli çeşidi Bodrum’da, şarapçılığın doğum yeri olarak bilinen Anadolu topraklarında dikmek için yola çıkan çift, araştırmaları sonucu mikro iklimi ve verimli topraklarıyla öne çıkan Karaova Vadisi’nin tepelerinde karar kılar.

Burada, Halikarnassos Karya’nın antik amforalarında saklanan o pürüzsüz, aromatik şarapları anımsatan “en eski yeni dünya şarabını” yaratma yolculuğu başlar. Asmaların yıllar içinde özenle yetiştirilmesinin ardından ilk Karnas ürünleri 2013’te sunulur ve bugün Syrah, Vermentino, Cabernet Franc ve sofra üzümü, Michelle Pallieri türlerini de içermektedir.

20,5 hektarlık bir alanı kapsayan Karnas Bağları, Karaova bölgesinin kalbinde, Milas-Bodrum Havaalanı’ndan yalnızca 10 dakika uzaklıkta yer alıyor.

Ziyaretçiler, zeytin bahçeleri, meyve ağaçları ve asmaların arasından geçen kıvrımlı bir yolu takip ederek selvi ağaçlarıyla çevrili terakota bir binaya ulaşıyor. Arazi, Roma döneminde dikildiği söylenen 1000 senelik ihtişamlı zeytin ağacı dahil olmak üzere, kimisi genç, kimisi yüzlerce yıllık olan Memecik, Domat ve Gemlik türlerinden 2500 adet zeytin ağacına ev sahipliği yapıyor.

Sürdürülebilir yöntemlerle üretilen ödüllü şaraplar

Genel karakteristik yapısını bulunduğu bölgenin özelliklerinden alan şaraplarımız, Bordeaux önöloji mezunu olup, Dünya’nın çeşitli bölgelerinde, farklı zamanlarda birçok değişik terroir’da görev almış olan Jose ve Fulya Hernandez önderliğinde, geleneksel metotlarla üretiliyor.

Killi-tınlı toprak bünyesi, taşlı yapısı ve denizden esen serin rüzgarlarıyla bağlarımız, üzümün hem teknolojik hem fenolojik hem de aromatik olarak yavaşça olgunlaşmasını destekleyen özel bir mikroklima sunuyor. Burada, geleneksel metotlar kullanılarak sürgün seyreltme ve salkım seyreltme uygulamalarıyla düşük verimli, fakat yüksek konsantrasyonlu, birinci sınıf şaraplar verebilecek üzümler elde ediliyor. Uygun olgunluğa erişen üzümler sabahın ilk ışıklarıyla hasat edilerek, günün serin saatlerinde şaraphaneye taşınıyor ve şarap yapımı başlıyor.

Killi-tınlı toprak bünyesi, taşlı yapısı ve denizden esen serin rüzgarlarıyla bağlarımız, üzümün hem teknolojik hem fenolojik hem de aromatik olarak yavaşça olgunlaşmasını destekleyen özel bir mikroklima sunuyor. Burada, geleneksel metotlar kullanılarak sürgün seyreltme ve salkım seyreltme uygulamalarıyla düşük verimli, fakat yüksek konsantrasyonlu, birinci sınıf şaraplar verebilecek üzümler elde ediliyor. Uygun olgunluğa erişen üzümler sabahın ilk ışıklarıyla hasat edilerek, günün serin saatlerinde şaraphaneye taşınıyor ve şarap yapımı başlıyor.

Karnas Syrah

Burunda meyveli; özellikle kara erik, böğürtlen ve menekşe, geriden füme notlar yanında baharat ve çikolata barındırır. Ağızda; gövdeli, kadifemsi tanenler ve diri asitliği ile zarif, yoğun, kalıcıdır. Yıllandırmaya uygundur. Karnas Shiraz 2015, Türkiye Sommeliers’ Selection 2017 organizasyonunda Master Class derecesi almıştır.

Karnas Zinfandel

Burunda kırmızı orman meyveleri, biberiye ve kekik notları taşıyan aromatik otlar, geriden meyan kökü, mocha, tütün, karabiber barındırır. Ağızda; meyveli, özellikle böğürtlen barındırır. Gövdeli, güçlü asit ve yuvarlak tanenleriyle dengeli, yoğun ve kalıcıdır. Uzun bitimiyle yıllandırmaya uygundur. 2005 yılında ekilmiş, Türkiye’nin ilk zinfandel bağından üretilmiştir.

Karnas White Zinfandel

Burunda frambuaz ağırlıklı kırmızı orman meyveleri, narenciye notları, geriden hissedilen taze dağ otları ile zengin bir aroma profiline sahiptir. Damakta belirgin asitliği ile canlı, yoğun meyveli, yuvarlak, uzun bitimli ve dengelidir.

Tarladan sofraya Akdeniz lezzetleri

Bağ restoranımız, büyüleyici bir günbatımı ve gölet manzarasına karşı yemyeşil tepeler ve asırlık zeytin ağaçlarının arasında eşsiz bir gastronomi deneyimi sunuyor. Bölgenin lezzetlerinden ilham alan ve tabiatla dönüşen mevsimsel menümüz, tarlalarımızdan çıkan taze mahsüllerle şekillenip zenginleşiyor. “Birlikte büyüyenin birlikte iyi gittiği” felsefesinden yola çıkarak şarap deneyiminizi merkeze alan yemekler geliştiriyor, Anadolu topraklarından ilham alarak yarattığımız lezzetlerimizi şarap tadımlarında ve öğle ve akşam yemeklerinde misafirlerimize sunuyoruz. Menümüz, tarlalarımızda yetişen çilek, incir, zeytin, nar gibi meyveler ve topan patlıcanı, radika ve gazyak gibi bölgeye özgü endemik tatlarla zenginleşiyor.

Slow Food Bodrum kurucularından olan şefimiz Aslı Mutlu tarafından özenle hazırlanan lezzetlerimiz, keşkek risotto, piruhi ve bağ otlarıyla pişirilmiş kuzu ve oğlak gibi Osmanlı tariflerine yeni bir yorum katıyor.

Öğle ve akşam yemeği rezervasyonu ve mevsimsel menümüz için lütfen 0530 290 6396 numaralı telefondan bize ulaşın.

Tadım menümüzü görüntülemek için lütfen buraya tıklayın.